İkna

İyi Bir ilk İzlenim Bırakmak

İlk izlenim bırakmanın sadece saniyenin onda birini aldığını biliyor muydunuz?

Başka bir deyişle, ilk kez birisiyle tanıştığınız zaman, daha en baştan dikkatli olmanız gerekir. Bu, seçtiğiniz sözcüklerden aktardığınız beden diline kadar her şeyin farkında olmanız anlamına gelir.

Biriyle tanışıp “başarısız” veya “tuhaf” diyerek yanından uzaklaştığınız oldu mu? Diğerlerinin sizden hoşlanmamasından veya sizi anlamamasından korkuyor musunuz? İyi bir ilk izlenim bırakmakla ilgili etkili teknikleri öğrenerek bu endişelerinizden ve korkularınızdan kurtulabilirsiniz.

İster arkadaşlar, ister potansiyel işverenler isterse de müşteriler olsun yeni insanlarla tanıştığınız zaman onların takdirini kazanmanızı sağlayacak ve etkileyici bir ilk izlenim bırakmanızı sağlayacak ipuçlarını bu yazıda derledik.

1) Beden diliniz ve doğru duruş şekli hayati önem taşır.

Beden dili ruh haliniz ve kendinize olan güveninizle ilgili karşı tarafa çok şey söyler. Bezgin durmanız güvensiz olduğunuzu gösterir. Karşı tarafa güçlü ve kendinden emin görünmek istiyorsanız her zaman dik durun.

Ancak etkili beden dili, sadece dik durmak ve sıkı bir tokalaşmadan ibaret değildir. Biriyle tanışırken duruşunuz açık olsun – kollarınızı birleştirmeyin, bacak bacak üstüne atmayın, ellerinizi yumruk haline getirmeyin ve dik oturun. Karşınızdakinin dinlediğinizi ve söyledikleriyle ilgilendiğinizi belli etmek için konuştuğunuzda öne doğru eğilin. Ve masada da biraz yer kaplamaktan korkmayın. Normalde iletişim kurmak için el hareketleri kullanıyor veya hareket ediyorsanız buna devam edin. Bu sözel olmayan ipuçları bilinçaltında güçlü bir etki yaratabilir, bu nedenle genel olarak toplantılar sırasında, ancak özellikle ilk görüşmeler ve tanışmalar sırasında beden dilinizin ve duruşunuzun farkında olun.

Hangi davranışlardan kaçınmayı hedeflemelisiniz? Dokunmaktan, yüzünüzü ellemekten, nesneleri önünüze koymaktan, gözlerinizi sık sık kırpıştırmaktan, başkalarına çok yakın oturmak veya ayakta durmaktan kaçınmak akıllıca olur (insanların özel alanına saygı gösterin). Bazı beden dili alışkanlıkları dürüst olmadığınız izlenimi bırakabilir. Bu nedenle dikkatli olun ve göz teması kurmamak, – ağzınıza dokunmak ve benzeri davranışlardan kaçının.

2) Sesinizin yüksekliğini ve tonunu ayarlayın.

Yüksek bir ses tonu karşı taraf üzerinde çocukça bir izlenim bırakır ve gergin olduğunuzu gösterir, özellikle de cümlelerinizin sonunda sesinizi inceltme ve ya da yükseltme eğilimindeyseniz. Aslında, araştırmalar gösteriyor ki insanlar yüksek bir ses tonuna sahip kişilerin ne dediklerine bakmaksızın, daha az bilgili olduğunu düşünüyor.

Bunu yapıp yapmadığınızdan emin değil misiniz? Sunumlarınıza sesli çalışın ve bunu yaparken sesinizi kaydedin. Kendi kafanızdaki sesiniz ile diğerlerinin duyduğu ses arasındaki farka şaşıracaksınız.

Öte yandan, Brigham Young Üniversitesi’nde yapılan bir çalışmaya göre , daha hızlı konuşan kişiler özgüveni yüksek kişiler olarak algılanıyor. Ancak, hızlı konuşuyor olsanız bile, “hmmm”, “ah’ gibi tereddüt ettiğinizi ve kendinize güvenmediğinizi gösteren boş nidalar kullanmaktan kaçının. Bu konuda kendinizi eğitmek için kamera önünde bunları kullanmadan pratik yapın.

3) Sözlerinizi akıllıca seçin

Kelimeler düşündüğünüzden daha önemlidir. Olumlu ve ikna edici sözler size tüm kapıları açacak ve insanların sizin yanınızda kendilerini rahat hissetmesini sağlayacaktır, insanlar sizinle çalışmaya daha hevesli olacaklardır.

Örneğin, birçok pazarlamacının favori dizisine bir göz atalım: Mad Men. Don Draper’ın en iyi konuşmalarından bazıları (örneğin, Carousel & Lucky Strike) olumlu dil kullanımı örnekleriyle doludur. Bununla birlikte olumlu dil kullanımının Draper’da gördüğümüz gibi klişe ve sıkıcı olması gerekmez. Bunun yerine sadece net ve anlaşılır bir olumlu dil kullanarak kitlenizi heyecanlandırabilirsiniz.

Bu ipucu özellikle iş görüşmelerinde yaratacağınız ilk izlenim için oldukça değerlidir. Potansiyel işverenlerin sizi pozitif, esnek ve yetenekli bulmasını istersiniz, bu nedenle olumsuzluk yerine iyimserliği ve özgüveni yansıtan bir dil kullanın.

4) Giyiminize özen gösterin

Modaya veya stile kişisel olarak ne kadar önem verdiğinizden bağımsız olarak ne giydiğiniz ilk izlenimlerde önemlidir. Temiz ve tertipli görünmenizin yanında, yeni tanışacağınız kişi ya da kurumların resmiyet seviyesine uygun giyinmek hatta bu seviyeyi birazcık aşmak iyi bir ilk izlenim bırakmanızı sağlar.

“Siz kendi markanızsınız, özellikle de bir işletme sahibiyseniz. Bu yüzden giydiklerinizin sizi en iyi halinizle gösterdiğinden emin olmalısınız.”

Kişiliğinizi göstermek istiyorsanız akılda kalacak hatta konuşmanızın bir parçası haline getirebileceğiniz bir aksesuar kullanın. Bu, benzersiz bir aksesuardan, süslü kravatlara hatta esprili bir çift çoraba kadar her şey olabilir. Taktığınız aksesuarların bilincinde olun çünkü sizin hakkınızda çok şey anlatırlar.

Her zaman özgün olun ve eşsiz kişiliğinizi gözler önüne serin

5) Göz teması kurun

Konuştuğunuz kişiye odaklanarak karşı tarafın kendini değersiz ve önemsiz hissetmesini engelleyin. Bu yüzden odadaki herkesle göz teması kurmaya çalışın.

Ancak University of British Columbia’nın bir araştırmasına göre göz teması da geri tepebilir, bunu unutmayın. İnsanlar söylediklerinize ikna olmadıysa ya da sizin tarafınızda olmaya meyilli değilse, gözleriniz yerine daha çok ağzınıza ya da sergilediğiniz herhangi bir sunum malzemesine odaklanırlar ve bu da göz temasında bulunmayı zorlaştırabilir.

Bunların dışında karşı tarafın göz problemi varsa göz teması kurmak yerine karşı tarafın burnuna veya ağzına odaklanın.

6) Hedef kitlenizi tanıyın

Eğer toplantınız önceden planlanmışsa bir araya gelmeden önce buluşacağınız kişiler ya da işletme hakkında birçok şey bilerek görüşmeye gitmeniz gerekir. Bu görüşeceğiniz kişileri, şirketin kurucularını, tarihini, kimlerle rekabet halinde oldularını, ana ürünlerini ve ilgili diğer tüm bilgileri odaya girmeden önce araştırmanız gerektiği anlamına gelir.

Bu bilgilerini toplamanıza yardımcı olacak yararlı bir araç mı arıyorsunuz? Charlie App’e bir göz atın.. Bu uygulama, buluştuğunuz kişi hakkındaki bilgileri ortaya çıkarmak için yüzlerce kaynağı tarar ve size tüm detayları içeren bir dosya gönderir. Oldukça havalı değil mi? Aynı zamanda LinkedIn ve Facebook kiminle buluşacağınızı öğrenmek ve onlar hakkında daha fazla bilgi edinmek için işe yarar platformlardır.

7) Hazırlıklı olun

Verimsiz bir toplantıdan daha kötü bir şey yoktur. Harika bir ilk izlenim bırakmak için, size ayrılan zamana saygılı olun. Uzaktan çalışan biriyle görüşüyorsanız, buna göre plan yapın. Bununla birlikte eğer toplantıya hazırlanmışsanız ve herkes gerekli bant genişliğine sahipse toplantının uzaması sorun olmayabilir. Ancak aramayı yapmadan önce hazır olduklarından emin olmak için grupla iletişim kurun.

8) Samimi olun

İlk kez birisiyle tanışırken, olmadığınız biri gibi görünmeye çalışmayın. Sordukları sorunun cevabını bilmiyorsanız biliyormuş gibi yapmayın. Zayıf yönlerinizi kabul etmeniz farkındalığınızın yüksek olduğunu gösterir. Zayıflıklarınızı saklamamalısınız (insanlar nasıl olsa anlayacaktır), bu konuda dürüst olmalı ve olumlu şeylerden bahsetmeye yönelmelisiniz, özellikle de bir iş ilişkisinin en başında.

Ancak, eksikliklerinizi fazla vurgulamadığınızdan emin olun. Kulağa çok basit gelebilir ancak ilgiyi zayıflıklarınıza ve bunları nasıl düzelteceğinize çekmeniz sadece olumsuz yönlerinizi göstermenize ya da bu özelliklerin, bıraktığınızın izlenimin büyük bir parçası haline gelmesine sebep olabilir.

9) Telefonunuzu bırakın

Bu durum tabletler, dizüstü bilgisayarlar ve diğer elektronik cihazlar için de geçerlidir.

Mobil cihazlarınızdaki sesleri ve titreşimleri kapatın ve tüm elektronik cihazları bir kenara bırakın. Bağlılığınızı, odağınızı ve görgü kurallarına uyduğunuzu göstermek için ilk kez görüşeceğiniz insanlara tüm dikkatinizi verin.

Mutlaka okuyun: Telefonu Daha Az Kullanmak İstiyorsanız Önce Sebebini Anlayın

10) Bağ Kurun

İlk kez buluşacağınız kişinin kim olduğuna dikkat edin ve sizinle paylaştıklarını kullanarak onunla bağ kurmaya çalışın. Söz konusu eğitimleri ya da memleketleri olabilir, profesyonel bir görüşmenin dışında bağ kurmak samimi ve dostane bir ilişki yakalamanın harika bir yoludur.

Bununla beraber karşınızdakini ürkütmeyin. Görünüşleri hakkında uygunsuz olarak algılanabilecek yorumlar yapmaktan kaçının ve ortak tanıdıklarınıza odaklanın. Bunlar zaten kulağa iltifatlardan daha samimi gelecektir.

11) Temiz ve bakımlı olmaya özen gösterin

Bu oldukça önemli bir konudur özellikle de gençler için. Her gün duş alın ve temiz kıyafetler giyin. Günde en az iki kere dişlerinizi fırçalayın ve önemli bir görüşmeniz varsa deodorant kullanın.

Parfüm kullanırken dikkatli olun: Sürdüğünüz kokuyu seviyor olabilirsiniz ancak bu koku diğerlerini rahatsız edebilir veya alerjik reaksiyonlarına neden olabilir. Bu bağlamda ya hiç sürmeyin ya da hafif kokuları tercih edin.

Bayansanız biraz kapatıcı sürün. Başka bir makyaj malzemesi kullanmayın. Önemli bir günse biraz ruj, maskara ve biraz da göz kalemi veya far kullanın.

Dişlerinizin bakıma ihtiyacı varsa bir yolunu bulup temiz görünmelerini sağlayın.

12) Kendinize güvenin ve dışa dönük olun.

İyi bir izlenim bırakmak ve insanların gönlünü kazanmak istiyorsanız telefonda konuşuyor olsanız bile canlı ve coşkulu olmalısınız.

Bu tarz nitelikleriniz olursa karşı taraf samimi olduğunuzu düşünür ve sizinle daha kolay iletişime geçer. Bazı kültürlerde karşı cinsle el sıkışılmaz. Bu nedenle dikkatli olmanız gerekir.

Yeni insanlara merhaba demekten korkmayın.

Gülümseyin ve el sallayın.

13) Asla huzursuz olmayın

Ellerinizi önünüze veya kucağınıza koyun. Asla tırnaklarınızı yemeyin, saçınızı döndürmeyin veya elinize bir mendil alarak mendili buruşturmayın. Bunları yapmamanız gerektiğini aklınızdan çıkarmayın çünkü aksi halde kibirli ve şımarık görünürsünüz.

14) Rahatlayın

Duruş çok önemlidir ancak robot gibi de görünmek istemezsiniz. Dik oturun ancak baston yutmuş gibi de görünmeyin. Hayvanlar korkunun kokusunu alır diye bir laf vardır. Aynı şekilde insanlar da gerginliğinizi fark eder. Sadece kendiniz olun. Göz doldurmaya çalışmayın. Bırakın gerçek kişiliğiniz üzerine düşeni yapsın.

15) Gülümseyin

İnsanları sizle iyi vakit geçirmesini istiyorsanız, siz de onlarla iyi vakit geçirmelisiniz. Özellikle de ilk buluşmalarda. İyi vakit geçirdiğinizin en iyi göstergesi de içten, sıcak bir gülümsedir.

Ayrıca kendinizi kötü hissettiğinizde sadece gülümseyerek modunuzu yükseltebileceğinizi biliyor musunuz? Yapılan bir araştırmada insanlardan 2 dakika boyunca zorla da olsa gülümsemeleri istenmiş ve sonrasında yaşadıkları duygu değişimleri ölçülmüş. Araştırma sonucunda herkesin mutluluk ve mutluluk hormonlarında artış tespit edilmiş.

18) Tanıştığınız kişiye sık sık ismiyle hitap edin.

Bir insanın hayatta en çok sevdiği şey kendi ismidir. Bu sebeple biriyle tanıştıktan sonra o kişiye ismiyle hitap edin: “Sizinle tanıştığıma memnun oldum Ahmet Bey”. Alışılmamış bir isimse “Sizi hatırlayabilmem için isminizi yeniden tekrar edebilir misiniz?” diyerek ismini tekrar etmesini rica edin.

19) Karşı tarafın kendisinden bahsetmesini sağlayın

İnsanlar kendileriyle, sizle olduğundan en az 100 kat daha fazla ilgilenirler. Bu sebeple karşı tarafa sorular sorarak kendilerinden bahsetmelerini sağlayın ve iyi bir dinleyici olun.

Karşı tarafında hobilerini sormak iyi bir sohbet başlangıcıdır. Herhangi bir müzik grubundan veya şarkıdan hoşlanıp hoşlanmadıklarını sorun. Ne kadar çok ortak yönünüz olursa sohbette o kadar kolay ilerler.

20) Kapanışı güzel bir biçimde yapın ve devamını getirmeyi unutmayın

Güzel vakit geçirdiğinizi gösterin ve onları yeninden görmekten mutluluk duyacağınızı belirtin. Eve gittiğiniz zaman onlara mesaj atabilirsiniz.

İşle ilgili bir görüşme yaptıysanız ilk toplantıdan sonra gerekli bilgileri (notlar, sunum dosyaları, sonraki adımlar vb.) yollamayı unutmayın ya da bir teşekkür notu yollayın.

Böyle küçük jestler karşınızdaki kişilere sadece yapılacaklar listesindeki bir görevden ibaret olmadıkları onları öncelik haline getirdiğiniz izlenimi verecektir.

İpuçları
Diğer kişinin beden diline dikkat edin. Beden dili size çok şey anlatacaktır.

Kim olduğunuzu değiştirmeden kişiliğinizi değiştirmeye çalışın.

Bir odanın içinde arkadaşınızla konuşuyor olsanız bile asla surat asmayın, gevşemeyin veya gözlerinizi devirmeyin.

Türkçeyi düzgün konuşun ve kutsal şeylerle dalga geçen veya saldırgan bir dil kullanmayın

Samimi ve doğal olun.

Tekrar yapmayın veya sinir bozucu gözükmeyin.

Kaynak: yeniisfikirleri.net

Daha Fazla Göster

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

0
    0
    Sepet
    Sepete Eğitim EkleyinEğitimlere Geri Dön