Etkisiz İnsanlar : Çoğu insan aslında kendi alışkanlıkları yüzünden hedeflerine ulaşmak için engelleyebilecek ne varsa hepsini yapıyorlar. Bu da ister istemez onların bulundukları ortamda daha etkisiz olmalarına imkan sağlıyor.
Aşağıda etkisiz insanların 7 tipik özellikleri açıklanmıştır.
-
Gerekenlere sahip olduklarından şüphe duyarlar.
Etkisiz insanlar, başarılı olmak için gerekenlere sahip olduklarından asla emin olamazlar. Tecrübe eksikliğini yetenek eksikliği ile karıştırıyorlar. Zorlukları tehdit olarak görürler, tanıdık olanı bilinmeyene tercih ederler ve bir gün fırsatları aramayı tamamen bırakana kadar başarısız olma riskine girmeme güvenliğini tercih ederler.
-
Başlamak için çok uzun süre beklerler.
İşleri çok fazla erteler. Ve bir şeyi yapmak için ne kadar uzun süre beklerlerse, o şeyin asla yapılmama ihtimali de o kadar yüksek olur. Zamanın -paranın aksine- kaybettiğinizde geri kazanamayacağınız tek kaynak olduğunun farkında olmadan, zamanı sonsuz ve affedici olarak algılarlar.
-
Sabırlarını daha çabuk kaybederler.
Çok uzun süre beklemekten hoşlanmazlar. Hızlı sonuçların hayranlarıdır: Çabuk zengin olun. Çabuk zayıfla. Akıllı ol. Hızlı sonuç alamayınca çabuk hayal kırıklığına uğrarlar.
-
Etkisiz insanlar çok görevlidirler.
Aynı anda tek bir şeye odaklanamazlar. Tabaklarına çok fazla koyarlar ve hepsini bir anda yemeye çalışırlar. Başka biriyle mesajlaşırken sizinle konuşurlar.
-
Değişmek zorunda kalmadan değişim isterler.
Değişimi memnuniyetle karşılar, ancak onu benimsemezler. Umutsuzca hayatlarında bir değişiklik istiyorlar, ancak ne gerekiyorsa yapmaya direniyorlar. Yeni fikirlere ve yeni uygulamalara karşı çıkarlar. Yeni teknikler öğrenmekten veya yeni teknolojileri uygulamaktan kaçınırlar.
-
Mükemmellik için çabalarlar.
Etkisiz insanlar çok çalışırlar, ancak çabalarını ayrıntılara harcarlar ve ana noktayı kaçırırlar. Yararlı bir fikirden çok “mükemmel” bir fikir bulmakla ilgilenirler. Kusursuz bir ürün yaratmaya, onu geliştirmek için ne yapacaklarını öğrenmekten daha fazla yatırım yaparlar.
-
Çok şikayet ederler.
Hayata karamsar bir bakış açısına sahiptirler. İşleri daha iyi hale getirmenin yollarına odaklanmak yerine, neyin yanlış olduğu hakkında şikayet etmek, başkalarını suçlamak ve kendileri için üzülmek için daha fazla zaman ve enerji harcarlar. Kendi hayatlarının durumundan hiçbir şekilde sorumlu olmadıklarına inanmayı severler.
